4 Haziran 2011 Cumartesi

Bu Hikaye Burada Biter



Şöyle dünya gözüyle tarihi bir olaya eşlik edelim dedik, hevesimiz kursağımızda kaldı. Tarihin yeniden yazılmasına, yine bu tarihin en önemli oyuncusu izin vermedi. Zaten o bizim gibi seyirci olamazdı bu hikayeye, bizzat aktör olarak yer almayı tercih etti.

Şahsen Djokovic'in bu turnuvayı kazanacağına inancım tamdı, ama Federer'in buraya bilenerek gelmesi bu planı bozdu. Zaten buralara kadar set kaybetmeden gelmesi ve flaşların hiçbir zaman onun üzerinde yoğunlaşmamış olması, onun turnuvada yaratacağı tehlikeye işaret eden göstergelerdi. Fakat yine de, bizzat serinin en büyük mağdurlarından birisi olarak, bu seriye kendisinin son verecek olması da bana uzak ihtimal olarak geliyordu. Şimdi hem bu seriye son vererek adeta bir güç gösterisi yaptı, hem de turnuvayı kazanma şansını sürdürerek, "acaba eskisi gibi olabilecek mi" sorularının da ötesinde, eskiden bile kolay elde edemediği bir başarıyı yakalama şansını buldu. Djokovic'e karşı olan "kazanamama" olgusunu yendikten sonra, bunun Nadal'a karşı olan versiyonunun da üstesinden gelememesi için hiçbir sebep yok. Tam bu rüzgarı da arkasına almışken, bunu yapacaksa şimdi yapar.

Maçın ayrıntılarında boğulmaya gerek yok, zira bu maç atılan winner sayısından, yapılan basit hata sayısından çok daha fazla şey barındırıyordu içinde. Ancak ucundan da olsa değinmek gerekirse, Federer'in "eskisi gibi" servis atması (ki bunun işaretini önceki turlarda vermişti) maçın sonucunda önemli bir etken oldu. Böyle formda bir isme karşı alınan galibiyetten sonra, "kaybeden nasıl kaybetti" den çok, "kazanan nasıl kazandı" sorusunda yoğunlaşmak gerekir. Djokovic şöyle kötüydü, böyle kötüydü, dört gün maç yapmayınca koptu vb. gerekçelerle galibiyeti gölgelemenin bir anlamı yok. 

Şimdi benim yalnızca bir korkum var. O da, 2009 RG'de Soderling Nadal'ı mağlup ettiğinde, bu sonucun Soderling'ten çok Federer'in işe yaramış olması gibi bir durumun, bu yıl da Federer'in Djokovic'i mağlup etmesinin, Federer'den çok Nadal'ın işine yaraması şeklinde karşımıza çıkabilecek olması. Benim nazarımda turnuvanın galibi şu anda belli, umarım bu, resmi sonuçlara da aynen yansır.

Son olarak, Federer'in dünkü galibiyet sevincini, buraya nasıl bilenerek geldiğini ve son dönemlerde nasıl bir psikoloji içerisinde olduğunu göstermesi açısından epey önemsedim. Onu bu halde görmek pek karşılaşılan bir şey değil, belki Nadal'ı da yenerse daha ötesini görürüz ama, şimdilik daha iyisi çıkana kadar en iyisi bu.

1 yorum:

Özgür A. dedi ki...

Çok kaliteli bir maçtı. Roger'ın son dönemde , özellikle Madrid yarı finalinde Nadal'a karşı performansını gördükten sonra bugunler için ümitlenmemek yanlış olurdu.
Servis konusu çok önemli gerçekten , turun en yavaş kortunda bu kadar etkili servis atabilmek bize özlettirdigi dominantlılıgından ufak hatırlatmatlardı.
Nadal'ın bu seneki oyunu , son yıllardaki RG dominantlığını sağladığı seviyede değil , Roger'ında bu iyi halini gördükten sonra finalde bir serinin daha bozulmasına şahit olabiliriz