23 Ağustos 2011 Salı

Ljubo Haklı Beyler

 
Ivan Ljubicic'in Andy Roddick için söylediği bir sözü hatırlıyorum. Kelimesi kelimesine anımsayamasam da, "Roddick dua etsin turnuvaların büyük kısmı onun ülkesinde oynanıyor" minvalinde bir şeyler söylemişti hafiften laf sokaraktan. Ljubo'nun lafı hala geçerliliğini koruyor korumasına da, sadece kahramanı değişti o kadar.

Kimden bahsettiğim az çok belli olmuştur zaten. Mardy Fish, nam-ı diğer Amerika'nın yeni bir numarası. Kendisi sezonun yalnızca belirli kısımlarında oynayaraktan turda 7. sıraya kadar geldi. Mesela David Ferrer'i düşünüyorum. Ferrer gibi bir istikrar abidesinin hemen hemen bütün sezon boyunca en az iki üç haftada bir turnuvalara katılarak ve ülke ülke gezerek geldiği nokta maksimum beşincilik iken, Fish'in tabir-i caizse memleketinden çıkmadan geldiği nokta yedincilik. İki basamak için Ferrer'in bu kadar emek harcaması mı tuhaf, yoksa Fish'in nokta atışları ile böyle başarılı bir performans göstermesi mi, ben kararını veremedim. Sen devletsin, sen bilirsin. Gayrı hükmü sen ver kurban, suç kimde?

0 yorum: