13 Eylül 2011 Salı

2011 Amerika Açık Şampiyonu Novak Djokovic-Bu Nasıl Bir Adam ??


İlk başta sunu söyleyerek başlıyım ben böyle bir maç görmedim. 2008 Wimbledon finalinden beri oynanan tartışmasız en güzel maçtı. Hatta belki de ondan daha güzel..


Bu gece göze çarpan en belirgin üç şey vardı. Bunlardan ilki Nadal gibi turdaki belki de en sağlam mentaliteye sahip oyuncunun maç içerisinde adeta adım adım moralman çöküşü. İkincisi Nole’nin bu seneyle birlikte tavan yapan özgüveni-maça ve kendine olan sonsuz inancı..Sonuncusuysa zaten teniste dünyanın en ateşli ve heyecanlı seyircisi diyebileceğimiz Us Open seyircisinin maça adeta 3. oyuncu kontenjanından katılması.


Maça Rafa son derece agresif ve atak başladı.Aslında bu tamamıyla doğru bir strateji çünkü bu sene kaybettiği 5 finalde de maçı domine eden bir Nole görmüştük. Hemen 2.oyunda servis kırınca bunun meyvelerini de topladı dedik. Ta ki 3. oyuna kadar. Buradan sonra kelimenin tam anlamıyla kortta şov yapan kritik puanları mükemmel oynayan ve Nadal ‘ ı en iyi olduğu yerde,baseline da hapsedip puanları ve seti domine eden bir Novak Djokovic vardı. Üst üste aldığı 6 oyunla ilk seti hanesine yazdırdı: 6-2


İkinci set de adeta ilkinin karbon kopyası oldu. Kırdığı servisle 2-0 öne geçen ama bunu avantaja çeviremeyip hemen geri break veren Nadal. İlk seti bu kadar iyi oynayan ve oyununun her vurusunda oldukça sağlam gözüken Djoker ‘in varlığı başlı başına zaten yeterince hırpalayacıyken bu ona hiç yardımcı olmadı. Tabi Nadal’ın sertvis kırdırdığı oyun 16 dakikayı geçmişti ve bir oyundan çok çok daha fazlasıydı. Bu oyunla sete geri dönünce Novak rüzgarı arkasına aldı bir kere ve sonrasında gelen karşılıklı servis kırmalarla bu seti de 6-4 aldı.


3. set Rafa için tamam mı devam mı setiydi ve aynı zamanda psikolojik olarak ne kadar sağlam olduğunu da ölçecek bir testti adeta. Adınız Rafael Nadal da olsa bir kırılma eşiğiniz var ve karşınızda da böyle oynayan bir Novak Djokovic. 2.oyunda servis kırınca Nole 3 setlik bir galibiyet ufukta belirmişti. Ancak bu break i avantaja dönüştüreceği sırada Nadal kaybettiği oyunu Djoker’den geri alınca sete ve maça geri döndü. Ya da biz öyle sandık çünkü Korttaki Novak isimli makineyi unuttuk. Tekrar servis kıran Nole, Nadal ‘ın mental direncini adeta tutup kortun dışına fırlattı. Zaten oyun sonrasında sandalyesine otururken dudağını ısırıp kafasını sallamasıyla o da bizim gibi olanlara inanamadığını gösteriyordu. Bu noktada maç bitti Nadal pes eder diye düşündük ama insan üstü bir çabayla geri dönen Rafa 3. seti tie breakle aldı.


4. setin ilk oyununda Nadal servis kırmaya çok yaklaştı ama öyle hatalar yaptı ki bunlar kendisine ileride de göreceğimiz gibi şampiyonluğa mal oldu. Aslında Djokovic’in belindeki ağrılar nedeniyle servis performansı düşmüştü ve bunu eğer değerlendirebilseydi Nadal Belki maç çok farklı bir noktaya gidebilirdi. Ama o ilk oyunda servisine tutunan Nole iki kere daha servis kırarak seti ve maçı kazanmayı bildi.


Bugünle ilgili bir başka önemli detay kuşkusuz kritik oyunların çoğunun Novak ‘ a gitmesiydi. Nadal tam avantajı yakaladı derken , tam sete geri döndü geri geliyor derken arka arkaya Djokovic ‘ e giden oyunlar maç adına belirleyici oldu. Aslına korttaki Nadal kesinlikle kötü bir Nadal değildi. İyi oynadı maç için hem psikolojik olarak hem fiziki olarak hem de oyun olarak ..Ancak Roma finalinden sonra Nadal’ın söylediği bir cümle her şeyi özetliyordu adeta ‘’ Ben kötü oynamıyorum ama karşımdaki bu adam benden çok çok daha iyi işler yapıyor’’


Her puanı kaliteli çekişmeli ve ayrı güzellikte olan bir maç izledik. Kortta kelimenin tam anlamıyla iki usta, akıllara durgunluk veren ralli ve vuruşlar inanılmaz güzel ve kaliteli bir tenis vardı. Grand Slamleri bitirdik ama bu gece bu maçı izleyen herkes eminim ki sezon sonu şampiyonasını iple çekecek..

4 yorum:

Emre dedi ki...

Grand Slam'ler bitti ancak birkaç masters - sezon sonu finali ve davis cup finali var. Her ikisinde de sakatlık vb. problemler olmazsa 2-3 final daha izleme sanşını bulucaz. Çünkü Djokovic ile Nadal bu seviye tenis oynadıktan sonra diğerleri bu çembere giremezler. Özellikle şu maçtan sonra giremeyecekleri belli oldu.

XxX dedi ki...

4 set bile hali hazırda 2008 wimby finalinin yanına oturttu bu maçı bence en iyi maç konusunda. 5 set olsa çok rahat en iyi maç denebilirdi. yok böyle bi seviye. böyle bi maçın bi daha kolay kolay oynanacağını sanmıyorum.

Berke B. dedi ki...

Tek kelimeyle mükemmel bir maçtı. Eğer bu maç 3 sette bitmiş olsaydı muhtemelen tarihin gördüğü en çekişmeli 3 setlik maç olurdu.

Senin de dediğin gibi Rafa kötü oynamadı, ama karşısında öyle bir oyuncu vardı ki resmen çaresiz kaldı. Özellikle ilk iki sette oynanan oyun uzun zamandır görmediğim kadar iyiydi.

Bu maç bana direkt yanlış hatırlamıyorsam 2005 Roma finalini hatırlattı. Nadal'ın daha yeni piyasaya çıktığı dönemde toprağın o zamanki kralı Coria'yı 5 sette devirdiği efsane maç.

Uzun ralliler, bitmek bilmeyen oyunlar ve üst düzey demenin yetersiz kaldığı bir oyun.

Maçın o kadar çok kritik puanı, o kadar çok güzel puanı var ki hangisinden bahsedilebilir bilemiyorum.

Ama tabii ikisi de insan olduklarını 4.sette gösterdi. Bu şekilde bitmesi kötü oldu ama tenisin içinde bu da var.

Adsız dedi ki...

2009 ve 2010 da bu günlerde nasıl bi tablonun önümüzde olduğunu unutmamalıyız; birbirini inkar eden ama tenis denen şey tamamen günlük bi olaysa seneye de bu zamanlarda yine alakasız bi durumla karşılaşabiliriz sanırım.