2012 Avustralya Açık erkekler ikinci finalisti Andy Murray'i 6-3 3-6 6-7(4) 6-1 7-5 ile deviren Novak Djokovic oldu.
Tek kelimeyle MUAZZAM bir maç oldu. Mutlaka arşivlere girmesi gereken 5 saatlik her yönüyle mükemmel bir maç izledik. İki tenisçiyi de ayakta alkışlamak lazım. Ancak maçın tek cümleyle özetleyecek olursam Murray savaştı, Djokovic kazandı olur.
Tabii bu demek değil ki Djokovic haketmedi ama Murray kendisinden beklemediğimiz bir oyun ortaya koydu. Bugünden sonra, biraz antipatik bulunan Murray, yepyeni bir hayran kitlesi elde edecektir.
Maç tam da beklediğimiz gibi başladı. Nole kendi oyununu oynuyor, Murray de bütün büyük maçlarda olduğu gibi rakibine ayak uydurmaya çalışıyordu. İlk set böyle biraz da sıkıcı bir şekilde sona erdi. Hatta ilk set sonunda oflamaya falan başladım, bari 3 sette bitsin de işkenceye dönüşmesin diye düşünüyordum. Çünkü Murray her büyük maçta izlediğimiz üzere tutuk bir şekilde oynuyordu. Maçın gidişatını değiştiren an 2. setin 3. oyunu oldu. Setin başında servisini kırdırıp 0-2 geriye düşen Andy, 10 dakika süren bu oyunda 2 servis kırma şansını çevirip oyuna tutununca double break'le 0-3'e dönecekken, sette kalmayı başardı. Bu noktadan sonra da bambaşka bir Andy izledik.
Andy'nin oyunundaki farklılık neydi diye soracak olursanız, sadece vurmaya başladı diyebilirim. Nole'a ayak uydurmak yerine onlarca basit hata yapsa da hep büyük vuruşlar yaptı, çizgilere vurdu, derin toplar yolladı, sürekli koşup topun arkasında kalmayı bildi. İkinci seti hanesine yazdırıp break'le üçüncü sete de hızlı biri giriş yaptı. Ancak oyun olarak tartışmasız üstün taraf olmasına rağmen bunu skorborda yansıtamadı. Setin ilk 4-5 oyununda 1/9'luk servis kırmayla oynaması bunda en büyük etkendi. Nole sette kaldıkça direnci arttı ve yanlış hatırlamıyorsam Nole 5-4 öndeyken 3 set puanı kaçırdı Murray'in servisinde. Bu set puanlarını da müthiş çevirdi Andy, baskı altında 1 ace, ardından forehand cross court çıkardı ki tam çizgi üstündeydi bu top. Tie break'te ise yine üstün bir oyunla 7-4'le seti hanesine yazdırdı.
Üçüncü set tam 88 dakika sürdü. Bu kadar uzun süren, fiziksel ve mental olarak iki tarafı da bir hayli yıpratan seti Murray'in kazanması, artık maç Murray'in yorumunu yaptırdı. Ancak enteresan şekilde sanki seti kaybeden oymuş gibi oyundan düştü. Fiziksel olarak hareket edemeyecek duruma geldi. 88 dakika da kazandığı set avatanjını 25 dakika da kaybetti.
Final setinin başında da değişen bir şey yoktu. Nole 4. setle birlikte oyunun kontrolünü eline geçirdi ve final setinde de 5-2'lik üstünlüğü kolayca elde etti. Ancak Murray, kendisinden beklemediğimiz bir şekilde savaşmaya devam etti, önce servisine zor da olsa tutundu. Bu noktada Andy'nin yüz ifadesi, beden dili hala maçta olduğunu gösteriyordu ki öyle de oldu. Müthiş bir ilk puandan sonra love break'le sete geri döndü ve sonraki oyunda 5-5'lik eşitiği sağladı. Kritik Nole servislerinde durum 15-40 olduğunda artık Murray için 2 maç puanı yorumunu yaptık. Nole bu anda son 15 puanın 12'sini kaybetmiş bir şekilde servislerini kullandı ve nasıl oldu bilemiyorum ama 3 servis kırma puanını çevirip servisine tutundu. Son oyun yine çekişmeye sahne olsa da Andy seti maçı kaybetti.
Maç sırasında Eurosport yorumcusu yıllardır Murray'in büyük maçlarda bu şekilde oynamasını bekledik dedi. Gerçekten de öyle, ilk 3'e karşı özellikle Grand Slam'lerde oynadığı maçlarda büyük sıkıntısı vardı Andy'nin. Bu maç eski Andy'i düşününce kolay kolay toparlanamayacağı bir yenilgi oldu. Eğer gerçekten bu maçla bir şeyler değişecekse, maçın bütün pozitif yönlerini oyununa dahil etmeli derim. Evet çok büyük hayalkırıklığı ama bugün gösterdiği çabayı ve ruhu artık istikrarlı bir şekilde görmemiz gerekiyor. Ivan Lendl'ın ona çok büyük katkısı olmuş, oyunundaki gözle görülür değişiklik bunun ispatıydı. Umarım uzun vadede kazanan Andy olacak.
Djokovic için fazla bir yorum yapmaya gerek yok. Geçen seneden beri böyle maçları kaybetmemeyi öğrendi. Bir şekilde oyunda kalmayı başarıyor. 5 setlik, fiziksel ve mental olarak yorucu bir maçtan çıkacak olması Nadal'ın işine gelecektir tabii ama çok da büyük bir farklılık yaratmayacak. Zira Nadal'da geçen seneki 0-6'yla maça başlayacak. Her halükarda güzel bir final bizleri bekliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder