Elemelerde bugün

İstanbul Cup eleme turları bugün başlarken korta çıkan 3 temsilcimizde sahadan yenik ayrıldı.

Enka'da elemeler için pekte alışılmadık bir kalabalık vardı. Hani kalabalık dediysem o kadar da fazla değil tabii ama Tekstilkent'e gelen izleyici 10'u geçmezdi =)

Elemelerin en güzel maçı -izleyemediğim son 2 maçı saymazsak- Karatantcheva'yla Dzehalevich arasındaydı. Maçı 0-6 6-1 6-3'le Sesil kazandı. Setler rahat geçmiş gibi gözükse de oldukça yakın bir maç oldu. İki tarafta geri çizgiden oldukça sert ve korkusuzca vurdu.

Günün komik olayı ise Pliskova'yla Tatishvili arasındaki maçta yaşandı. Maçta bir şey olmadı ama Tatishvili'nin babası ya da koçu sinirden kendini kaybetti. Büyük ihtimalle babasıdır çünkü benim koçum böyle davransa direk kovarım :) Tatishvili'nin her hatasında sürekli bağırıp çağırdı kıza, yanındaki hatuna sürekli kızı gösterip, her hatada baya kızgın bir şekilde söylendi. Yetmedi hakeme yanlış karar verdin diye bu kez ingilizce bağırmaya başladı. Hakemden beklediği ilgiyi göremeyince kucağındaki çantasını yan koltuğa vurmaya başladı.. Baya sinirlendi adam, izleyen bir çok kişide maç yerine adamın reaksiyonlarını izledi zaten. Maçın sonuna doğru artık dayanamayıp sinirli sinirli kortu terk etti..

Temsilcilerimizden Derya Turhan, fazla varlık gösteremediği maçta Beltrame'den 2 oyun alabildi. Seda Arantekin ise ikinci setini tie break'te aldığı maçta Pavlovic'e yenildi.

Melis Sezer ise ilk setini 6-4'le kazandığı maçta, ikinci sette 5-3 30-0'ı bulduk ancak kendi servisinde turdan 2 puan uzaklıkta olmasına rağmen resmen çöktü. Üstüste 8 oyun kaybettikten sonra döner gibi olsa da iş işten çoktan geçmişti. Çok iyi oynadığını söylemek mümkün değil ama maça çok yakındı.